Siyaset

Göz kırparak Paris’e sefir olunacağını düşünebilmek

İYİ Parti’nin kurucusu ve önceki lideri Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde oğlu için Paris’te Büyükelçilik ricasında bulunduğu iddia edildi. Sefir olmak için rica yeterli mi?

İYİ Parti’nin kurucularından ve bir önceki Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hafta içerisinde yaptığı beklenmedik görüşmede, oğlu için Paris’e Büyükelçi atanması amacıyla ricada bulunduğu iddiaları da bulunuyor.

Akşener’e yakınlığı ile bilinen isimlerden İstanbul Milletvekili Burak Akburak bir televizyon kanalına iddialarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Akşener oğlu için Büyükelçilik arzu etseydi, göz kırpması yeterdi, bu iş için Saraya gitmesine gerek yok” demiş.

“Herhalde kadın olduğu için Akşener hafife alınıyor, ağırlığının farkına varılmıyor, böyle haberler çıkarılıyor” diye de eklemiş.

Benim bildiğim göz kırpmak özellikle genç delikanlılar arasında kız tavlamak sürecinde çok rağbet gören bir deyimdir. Peşinden koştuğunuz kız, göz göze geldiğinizde size göz kırparsa, “gönlü var” demektir diye sevinirsiniz.

Sefir olmanın koşulları

Kariyerden gelen bir diplomatın büyükelçi olabilmesi için bir takım yazılı ve yazılı olmayan koşullar vardır. Öncelikle Dışişleri Bakanlığı’nın açtığı meslek memurları sınavlarına girebilmek için Türk vatandaşı olmak, sınav tarihinde 35 yaşını doldurmamış olmak, Lisans düzeyinde en az dört yıllık eğitim verilen fakültelerin uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, kamu yönetimi, iktisat, maliye, işletme bölümlerinden mezun olmak ve son üç yıl içerisinde Yabancı Dil Sınavından belirli bir puan almak bu koşullar arasındadır.

Dışişlerinin her yıl açılan, Türkiye’nin en ciddi ve en zor yazılı ve sözlü sınavlarını geçtikten sonra Bakanlığa girersiniz. Bakanlıkta yurt içinde ve iki yılı zor koşulların hüküm sürdüğü bir ülkede 9 yıl hizmet verdikten sonra başkatip olabilmek için yeniden Bakanlık komisyonununun önüne çıkarsınız, bir çetin sınav daha verirsiniz.

Büyükelçi olmanın bir de yazılı olmayan koşulları vardır. Bir diplomat için mesai saati diye bir kavram yoktur. Hariciyeciler, fazla mesai ücreti nedir bilmezler. Her türlü iklim koşullarında, uzak coğrafyalarda, ismini ilk kez duydukları ülkelerde ömürlerinin bir bölümünü geçirirler. Yurt dışında terör örgütlerinin tehditlerine sıkça maruz kalırlar, gerektiğinde vatanları uğruna canlarını vermekten çekinmezler. En az 20-25 yıl dirsek çürüttükten sonra büyükelçilik sırasına girerler. Eğer burada hiç bu süreçlerden geçmeden, siyasi tercihlerlerle belirlenen büyükelçiler önlerini kesmezlerse sefir olurlar.

Paris’e büyükelçi olmak

Burak Akpınar’ın açıklamalarıyla büyükelçi olabilmenin koşulları arasına bir de göz kırpmak dahil oldu. İddialar doğru ise Meral Akşener’in oğlu için talep ettiği Paris Büyükelçiliği makamı Fransızca bilen her Türk Diplomatının Bakanlığa girdiği ilk günden itibaren gönlünde yatan aslandır. Feridun Cemal Erkin’lerin, Numan Menemencioğlu’ların, İsmail Erez’lerin, Namık Yolga’ların ve de sözde Ermeni soykırı anıtı açıldığında Bakanlığa sormadan uçak biletini alıp Türkiye’ye dönen Hasan Esat Işık’ların oturduğu koltuğa bir göz kırpmasıyla sahip olabilmek bu kadar kolay olmamalı.

Hasan Göğüş

Ankara Politikalar Merkezi, (E) Büyükelçi

Recent Posts

Süreçte Barış Vicdanı Neden Eksik?

Türkiye, barış ve güvenlik meselelerini ciddi biçimde ele almayı her denediğinde aynı duvara çarpıyor: Barış…

1 saat ago

Ankara’dan SDG yoluyla PKK’ya üç ciddi uyarı: bu gidişle hava dönebilir

Suriye’de yeni rejim 8 Aralık’ta ilk yılını doldurmuşken Ankara’dan hem SDG üzerinden PKK’ya hem de…

3 saat ago

Suriye’de Şara Yönetiminin Bir Yılı: Türkiye-İsrail Gerilimi ve ABD

Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaş, geride tahminen 650 bin ölü ve harap olmuş bir…

17 saat ago

Türkiye–İsrail İlişkileri Kalıcı Bir Kopuşu Kaldırabilir mi?

Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler belki de modern tarihin en sert dönemlerinden birinden geçiyor. Gazze’deki…

20 saat ago

Komisyon’da Öcalan Oldubittisi: İstenen Mesajı Vermedi mi?

TBMM’deki Terörsüz Türkiye Komisyonu'nun çok şey beklenen 4 Aralık oturumu, sürece ne faydası olacağı kuşkulu,…

3 gün ago

5 Aralık 1934: Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı

Türkiye, 5 Aralık 1934’te kadınların verdiği mücadelenin sonucunda  kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Fransa’dan…

3 gün ago